8 Haziran 2008

Kutup ayısının dayanılmaz çekiciliği

Cumhuriyet 08.06.2008
AHMET ARPAD
STUTTGART

Hava sıcak mı sıcak. Bunaltıcı bir gün Stuttgart’ta. “Çöl sıcakları” diyor televizyonlar. Hayvanat bahçesinin ağaçlıklı yolları insan dolu. Penguenlerin, fok balıklarının, gorillerin, orangutanların yanından geçiyorlar çoluk çocuk, yaşlı genç. Koşar adım. Sonra filler, zürafalar, su aygırları, panterler, anka kuşları, alpakalar... Herkes tek bir hedefe koşuyormuş gibi! Yükselen yol giderek dikleşiyor. Bebek arabalarını iten annelerde takat kalmamış, daha fazla yürüyemeyen çocuklar kucak istiyor. Teller arkasındaki hayvanlar telaş içinde önlerinden geçen bu insanlara bakıyor şaşkın şaşkın!
 
Az sonra yol düzleşiyor. Yaşlılar banklara ilişmiş, terlerini siliyor. Gençler çimenlere uzanmış boyalı sularını içip ferahlıyor. Stuttgart’ta hava 35 derece, rutubet yüzde seksen, bunaltıcı mı bunaltıcı. Küçük kutup ayısı ise buz gibi sularda çok genç yaşamının tadını çıkarıyor. Berlin’deki Knut’tan, Nürnberg’deki Flocke’den sonra Almanya’nın en ünlü kutup ayısı Wilbaer! Henüz altı aylık ve diğer ikisinden daha mutlu. Çünkü o anasının kuzusu! Knut ile Flocke, anneleri reddettiği için bakıcılar elinde biberonla büyüdü. Stuttgart’ın ünlü ve tarihi hayvanat bahçesi Wilhelma’da dünyaya gelen Wilbaer ise ana sütü emiyor, ana terbiyesi alıyor. Birkaç hafta içinde on binlerin sevgilisi oldu. Şu sıralar her gün annesi Corinna ile oynuyor, peşinden koşuyor, peşinden koşturtuyor, buz gibi sulara karın üstü atlayıp köpekleme yüzüyor!
 
Berlin ve Nürnberg hayvanat bahçelerindeki yavru kutup ayılarının anneleri tarafından reddedilmesi üzerine biberonla büyütülmelerine tepki gösteren hayvan hakları savunucuları “İnsanlara bağımlı yaşayacağına öldürülsün” önerisini getirmişti. Kuzey Kutbu’nda buzların erimesiyle bu hayvanların yaşam alanları daralıyor, türlerinin hızla tükenmesinden korkuluyor. Hayvanseverlerin başlattığı “Knut öldürülmesin” kampanyasıyla küçücük kutup ayısı birden tüm dünyada ünlendi. Geçenlerde 1 yaşına basan ve 120 kiloya erişen Knut’u görmek isteyenler, hâlâ uzun kuyruklar oluşturuyor. Doğumundan günümüze yaşamını anlatan bir filmi çekilen, Vanity Fair dergisine kapak olan, Bonn’daki Uluslararası Çevre Koruma Konferansı’nın maskotluğuna seçilen medyatik Knut sayesinde Berlin Hayvanat Bahçesi ziyaretçi sayısını defalarca katlarken hisse senetleri de değer kazandı. Aynı şey Nürnberg ve Stuttgart için de geçerli.
 
Stuttgartlı Wilbaer’in “dayanılmaz çekiciliği” ise mümkün olduğu kadar doğal ortamda yetişmesi. Doğumu ve yaşamının ilk üç ayı herkesten gizli tutulan yavrunun bakıcı kucağında değil “ana sevgisi” ile büyüdüğü davranışlarından belli. İnsanlar bu ana-oğlu seyretmeye doyamıyor. Hayvanat bahçesi görevlileri “Lütfen ilerleyin” demese, saatlerce ayrılmayacaklar karşılarından.
 
www.ahmet-arpad.de